La pianiste / The Piano Teacher (2001)

Bastırılmış benliklerin, saplantıyla dans ettiği notalar…

2001’de Michael Haneke’ye Cannes Film Festivali’nde Jüri Özel Ödülü, Isabelle Huppert’e En İyi Aktrist, Benoit Magimel’e ise En İyi Aktör dalında ödül kazandıran The Piano Teacher; Elfriede Jelinek’in Piyanist adlı romanından uyarlama. 30’lu yaşlarındaki bir kadın ve hayata bir macera olarak bakan, kanı kıpır kıpır kaynayan genç bir öğrencinin kesişen yollarının hikâyesinin anlatıldığı film, her sahnesinde adeta yavaş yavaş saplantının, içine kapanıklığın ve karmaşık zihinlerin notalarını diziyor.

KONU

Erica, babasını kaybetmiş, annesiyle yaşayan bir kadındır. Mutsuz bile olsa annesinin boyunduruğu altından çıkmaya gücü olmayan, hiçbir şekilde bir erkekle ilişkisi olmamış, seksi arka sokaklarda gittiği sex shop’larda yaşarken, yetişkin hayatı sürdürmeye yaşamaya çalışan biridir. Aynı zamanda üniversitede müzik profesörlüğü yaparken, özel dersler de vermektedir. Bir gün bir müzik dinletisinde Walter’la tanışır. Walter gençliği, deliliği ve kendisine bugüne kadar kimsenin göstermediği tutkulu yaklaşımıyla gözünü ışıldatsa da, Erica ona karşı mesafeli durmaya çalışır. Bir gün Walter’la arasındaki duvarları yıkmak için bir adım atar ama sonrasında olacaklar aslında hiç de hayal ettiği gibi olmayacaktır.

NEDEN İZLEMELİ

– Isabelle Huppert’in dışarıda güçlü ve sözü geçen ama ev sınırları içinde annesinin elbiselerini yırttığı, yüzüne tokat attığı bir karakteri düşman çatlatan mükemmel oyunculuğu ile izleyene aktarmasındaki başarısı için.

– Görünen yüzlerimizin arkasında kimsenin tahmin edemeyeceği sırları barındırabileceğimizi bizlere çok sarsıcı bir şekilde hatırlattığı için.

– Benoit Magimel’in öğretmenine aşık, aklı başında bir erkekten izleyeni ‘’hayır olamaz’’ durumuna getirtmesindeki başarısından mahrum kalmamak için.

– Uç noktadaki iki karakterle örülmüş filmin rahatsız edici, sinir bozucu çizgilerinde kaybolmak için.

– Erica’nın yaşamındaki sebep sonuç ilişkisini izleyene lafı dolandırmadan vermesindeki başarısı için.

– Filmlerinde müzik kullanmayı tercih etmeyen Haneke’nin, Schumann ve Schubert eserlerini nasıl başarıyla kullandığını görmek için.

– Erica karakterinin “Schubert’in, eserin başında haykırarak söylediği şeyler eserin sonuna doğru mırıltıya dönüşüyor.” cümlesinin, filmin anlattıklarına nasıl ışık tuttuğuna tanık olmak için.

FİLM HAKKINDA AZ BİLİNEN GERÇEKLER

– Michael Haneke’nin senaryosunu bir kitaptan baz alarak yazdığı ilk filmdir.

– 12 yıl boyunca piyano eğitimi gören Isabelle Huppert, filmdeki piyano sahnelerinde kendisi piyano çalmıştı. Rolüne hazırlanmak için de filmin çekimleri başlamadan bir yıl önce eğitimine devam etmişti.

– Isabelle Huppert, 2018 yapımı olan Greta filminde de bir piyano öğretmenini canlandırmıştı.

– Isabelle Huppert’in bu filmdeki performansı, oyuncu Alexander Skarsgard’ın en sevdiği performanslardan biridir.

– Filmdeki anne karakteri, kitabın yazarı olan Elfriede Jelinek’in kendi annesine dayanmaktadır.

– Erika’nın annesi rolü ilk başta Jeanne Moreau’ya teklif edilmişti.

BU FİLMİ SEVEN BUNLARI DA SEVER

– Caché (2005)

– Benny’s Video (1992)

– The White Ribbon (2009)

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir