The Curious Case of Benjamin Button (2008)

Hayata tersinden başlayan bir adamın, kendi bildiği şekilde yaşamasının hikâyesi.

Scott Fitzgerald’ın 1922’de yazdığı kısa öyküden yola çıkılarak beyaz perdeye aktarılan ve en iyi film dahil 13 dalda Oscar adayı olan The Curious Case of Benjamin Button, hayatını tersten yaşayan tuhaf bir adamın hikâyesi. Yönetmen koltuğunda Se7en, Fight Club, Zodiac gibi filmlerle hafızalarımıza kazınan David Fincher yer alırken, başrollerde ise mükemmel uyumlarıyla Brad Pitt ve Cate Blanchett yer alıyor.

KONU

Katrina Kasırgası’nın New Orleans’ı vurduğu gün, ölüm döşeğindeki Daisy Williams, hastane odasında kızı Caroline’dan değerli dostu Benjamin Button’ın günlüğünü okuması ister. Benjamin’in sıra dışı bir öyküsü vardır. Birinci Dünya Savaşı sırasında oğlunu savaşta kaybeden kör bir saatçi, tren istasyonu için imal ettiği bir saatin geriye doğru işlemesini sağlar. Hayalindeki şey, bu yolla gidenlerin bir ihtimal de olsa geri dönmelerini sağlamaktır. Ancak saat bir mucize yaratır ve savaşın sona erdiği gün doğan Benjamin Button hayatını tersten yaşamaya başlar. Yaşlı olarak doğan Benjamin, yıllar geçtikçe gençleşecek ve bir bebeğe dönüşene dek hayatını sürdürecektir.

NEDEN İZLEMELİ

– “Hayatı ne yöne doğru yaşadığın değil, nasıl yaşadığın önemlidir”i bizlere gösterdiği için.

– Sinema tarihinin en unutulmayacak, en özgün ve en özel hikâyelerinden birini barındırdığı için.

– Cate Blanchett ve Brad Pitt arasındaki muhteşem uyum için.

– 166 dakikalık süresine rağmen bir an bile sıkmadığı ve sona erdiğinde, üzerinden fazla zaman geçmeden tekrar izlemek istemenize neden olacağı için.

– Farklı insanların, önemsiz gibi görünen ufacık hareketleriyle bile birbirlerini nasıl etkilediğini gösteren o sahnesi için.

– Benjamin’in şu öğüdü verdiği sahne için: “Hiçbir şey için asla çok geç değildir ya da benim durumumda, istediğin kişi olmak için çok erken değil. Zaman sınırı yoktur, istediğin zaman başlayabilirsin. Değişebilir ya da aynı kalabilirsin. Bunun bir kuralı yoktur. En iyisini ya da en kötüsünü yapabiliriz. Umarım, sen en iyisini yaparsın. Umarım, seni şaşırtacak şeyler yaşarsın. Umarım, daha önce hiç hissetmediğin şeyler hissedersin. Umarım, değişik bakış açıları olan insanlarla tanışırsın. Umarım, gurur duyacağın bir hayatın olur. Öyle olmadığını anlarsan, umarım, en baştan başlayacak gücü bulursun.”

FİLM HAKKINDA AZ BİLİNEN GERÇEKLER

– Hikâye 90’lı yıllarda hem Steven Spielberg hem de Ron Howard tarafından sinemaya aktarılmak istenmişti. Başrollerde ise Tom Cruise ve John Travolta düşünülmüştü.

– Brad Pitt’in rolü için gereken makyajı her gün yaklaşık beş saat sürüyordu.

– Benjamin’in filmdeki yelkenlisinin adı Button Up’dı.

– Daisy rolü için Rachel Weisz düşünülmüştü ama zamanlama sıkıntısı nedeniyle rolü geri çevirmek zorunda kalmıştı.

– Filmin ana teması Mark Twain’e dayanmaktadır. Sonrasında bu temayı Fitzgerald kısa bir hikâyeye aktarmıştır.

BU FİLMİ SEVEN BUNLARI DA SEVER

– Forrest Gump

– The Age of Adaline

– Mr. Nobody

– The Time Traveler’s Wife

– The Lake House

– What Dreams May Come

– The Secret Life of Walter Mitty

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir