Gençlik nedir?
Bir rüya.
Aşk nedir?
Rüyanın konusu.
Festen, Submarino, Jagten, Far from the Madding Crowd gibi birbirinden başarılı filmlerle yüreğimize dokunmuş Dogma 95′ akımının öncülerinden yönetmen Thomas Vinterberg’in son filmi Druk bizleri dört lise öğretmeni olan arkadaşın yalnız hayatlarına götürüyor. Kadrosu ise artık Vinterberg’le kardeş olarak gördüğümüz yıldızlar geçidi adeta. Başta Avrupa Film Ödülleri olmak üzere San Sebastián Uluslararası Film Festivali ve daha birçok festivalde ödül alan Druk, Thomas Vinterberg’in filmin çekimleri sırasında hayatını kaybeden kızına adadığı bir film olma özelliğini de taşıyor.
KONU
Mads Mikkelsen’in canlandırdığı Martin karakteri sınıfındaki öğrenciler tarafından yetersiz görülen bir tarih öğretmenidir. Öyle bir an gelir ki Martin kendisini sınıfta velilere karşı savunurken bulur. Depresifliği, kafasındaki sorulara cevap bulamıyor oluşu da üstüne tuz biber olacaktır.
Thomas Bo Larsen’in canlandırdığı Tommy ise köpeği ile yaşayan biridir. Hayattaki görevi çocuklara sporu sevdirmektir. O bir beden öğretmenidir. Bekardır ve can dostu köpeği, buzdolabındaki biraları en iyi yalnızlık dostlarıdır. İçlerindeki en vazgeçmiş karakter odur.
Magnus Millang’in canlandırdığı Nikolaj zengin bir kadınla evli, üç çocuğu olan psikoloji öğretmenidir ama düşününce geceleri üzerine işeyen çocuklarına çare bile olamadığı görülür.
Lars Ranthe’nin hayat verdiği Peter ise müzik öğretmenidir. Piyanosunun başına geçtiği ânlar yüzünün güldüğü ama düşünceli gözlerinin aynı kaldığı ânlardır.
Aslında hepsinin bir ailesi, çocukları ya da hiç değilse bir can dostu köpeği vardır. Etrafları öğrencileri ile çevrilidir. Kendi aralarında gülüp eğlenip birbirlerine destek olsalar bile kabuklarına çekildiklerinde o mutsuzluk hepsine ağır gelir, kendilerini varoluş soruları ile baş başa bulurlar.
Günün sonu hep aynıdır: Mutsuzlukla örtünmüş bir yalnızlık.
Derken bir gün doğum günü sofrasında Norveçli filozof, psikiyatrist Finn Skårderud’un “içmek mantıklıdır, insan ve hayatına verim kazandırır” tezi konuşulmaya başlanır.
İddia şöyledir: Kandaki alkol oranı yüzde 0.05 artınca kişi sakin, özgüvenli ve içten olur.
İçmeye adeta bahane arayan dört öğretmen elbette bu deneyi yapmadan duramayacaklardır ve onları o dakikadan itibaren artık dik ve ayık görmek biraz zor olacaktır.
NEDEN İZLEMELİ
– Varoluşsal kaygıyı alkol üzerinden anlatmayı başardığı için.
– İnsanın nefsi ile olan savaşını başarı ile anlatabildiği için.
– “Ne eksik ne fazla. Önemli olan dengedir” inanışını bize hatırlatmadaki başarısı için.
– Mads Mikkelsen’i aynı yönetmenle ikinci kez öğretmen olarak izleme zevkine eriştiğimiz için.
– Rutine dönüşen evliliklerin içine hapsolmuş eşleri ve çocukları resmetmesindeki başarısı için.
– Mads Mikkelsen’in What a Life şarkısı ile filme adeta damgasını vuran muhteşem dans performansını başa sarıp sarıp izlemek için.
– Çarpıcı final sahnesini kaçırmamak için.
– Filmin künyesinde yer alan Danimarkalı yıldızların başarılı oyunculuklarını zevkle izlemek için.
– Avrupa Film Ödülleri’nde Thomas Vinterberg’e En İyi Film, En İyi Yönetmen, En İyi Senaryo ve Mads Mikkelsen’e En İyi Erkek Oyuncu dalında ödül kazandıran bir film olduğu için.
FİLM HAKKINDA AZ BİLİNEN GERÇEKLER
– Filmde, Mad Mikkelsen’in canlandırdığı karakterin aslında iki oğlu yerine bir kızı bir oğlu olacaktı ve kızı rolünü de yönetmenin kızı olan Ida Maria Vinterberg canlandıracaktı. Ancak Ida filmin çekimlerine dört gün kala Belçika’da bir trafik kazasında hayatını kaybedince ne yazık ki bu gerçekleşemedi. Film de böylece ona adandı.
– Thomas Vinterberg ve filmin dört başrol oyuncusu, film çekimlerinden sonra sık sık buluşup içmeye gitmiş.
BU FİLMİ SEVEN BUNLARI DA SEVER