Annenizi mutlu etmek için yapabileceklerinizin sınırı nedir?

Annenizi mutlu etmek için yapabileceklerinizin sınırı nedir?
Bir insan saplantısı yüzünden ne kadar ileri gidebilir? Neler yapabilir? Peki ya bir canavara dönüşebilir mi?
Tüm özgürlükler denize açılır. Özünü kaybetmeyenlerle ve Antoine’le, o sahilde buluşmak üzere…
Kaybedenlerin ortak melodisi, gri havaların eşlikçisi, sen hep şarkılarını söyle…
Dibe vuranların, güneşe hasret hayalleri ve çaresizlikleri…
İnsanların zayıf noktalarını çok başarılı bir yaklaşımla resmeden Almodóvar, La piel que Habito / The Skin I Live In’de, seyirciyi insanların başından geçen, geri dönüşü olmayan süreçlerden biriyle karşı karşıya getiriyor.
Acılarının kıyılarında gezinmeye devam eden, hayat bir şekilde dalgalanırken, pişmanlığını denizler ötesinden bile hissettiren bir adamın hikâyesi.
“Çocukluk, insanın boğazına oturan bir yumru gibidir, kolay kolay yutulmaz.”
New York sokaklarında talihsizlikleriyle büyük bir kovalamacanın içine giren iki kardeşin hikâyesi.
Geleceği değiştirmek ve işlenecek tüm suçları önceden görüp engellemek onların elinde. Peki ama bu düzen nereye kadar kusursuz işleyecek?