Genç bir adamın sanal dünyada ve gerçek hayatta kötülere karşı verdiği mücadeleyi, görsel efekt şöleni ve popüler kültür geçidi eşliğinde anlatan, eğlenceli bir bilim kurgu hikâyesi.

Genç bir adamın sanal dünyada ve gerçek hayatta kötülere karşı verdiği mücadeleyi, görsel efekt şöleni ve popüler kültür geçidi eşliğinde anlatan, eğlenceli bir bilim kurgu hikâyesi.
Sağlık sorunları nedeniyle işsizlik ödeneğine başvuran bir adamın çarpık ve bozuk sisteme karşı verdiği mücadelenin ibret verici hikâyesi.
Kaybedenlerin ortak melodisi, gri havaların eşlikçisi, sen hep şarkılarını söyle…
– Sence insanlar değişir mi? – İnsanlar değişmez, gelişir.
Bir ailenin zeminden sallanan hayatının, ayakta kalmaya çalışırken yüzleştikleri sömürünün ve mücadelenin insanın içine işleyen hikâyesi.
Sistemin içinde kaybolup gitmeye mahkûm, değersiz görülen hayatlara ışık olmaya çalışan bir doktor, tek başına bu savaşın içinden çıkabilecek midir?
Louise’in şimdisi ve geçmişi tıpkı sahile vuran gelgitler gibi her şeyi kâh siliyor kâh belirginleştiriyor.
Parasite ile tarihe geçen Bong Joon-Ho’nun sınıfsal farklılığı ve sosyal adaletsizliği başarılı bir şekilde izleyicinin yüzüne çarptığı kıyamet sonrası hikâyesi.
“Kötü insan ya da kötü bitki diye bir şey yoktur. Sadece kötü yetiştiriciler vardır.”
İnsanların zayıf noktalarını çok başarılı bir yaklaşımla resmeden Almodóvar, La piel que Habito / The Skin I Live In’de, seyirciyi insanların başından geçen, geri dönüşü olmayan süreçlerden biriyle karşı karşıya getiriyor.